Bilim insanın aklı ile sanat ise duygularıyla ortaya çıkardığı üretimdir. Sanat gelişmez ve sadece bilim gelişirse ortaya canavarlaşmış bir insan tipi çıkar. Bilim gelişmez de sadece sanat gelişirse de gerçek yaşamla alakası olmayan sanal, ruh âleminde yaşayan, pısırık, sorun çözme pratiği olmayan, çaresiz insan ortaya çıkar. Onun için bilim ve sanatın aynı anda gelişmesi çok önemlidir.İnsanlık tarihinde meydana gelmiş önemli sıçramaların ve gelişmelerin tamamında sanat ve bilimin paralel olarak geliştiğini görürüz. Bilim ve sanatın aynı anda gelişmesinden uygarlıklar ortaya çıkımıştır.
Sanat sayesinde insanlar ruhunu terbiye eder. İnsani özelliklerin insan üzerinde vücut bulması sanatın dönüştürücü bir etkisidir. Biraz daha anlaşılır bir hale getirecek olursak örneğin bir şarkıyı dinlediğimiz zaman duygulanırız hatta bir sinema filmi izlerken ağlarız. Aslında o filmde yaşanan olayın bir kurgu olduğunu gerçek yaşamla ilgisi olmadığını biliriz. Yinede kendimizi tutamayız ve ağlarız. Çünkü o esnada empati kurarız ve bu olay benim başıma gelseydi düşüncesi zihnimizde oluşur ve bizi duygusal bir atmosfere götürür. Yani empati kurmamızı sağlar.Sanatbaşkaları adına da düşünmemizi ve davranış geliştirmemizi sağlar.İşte başkaları adına yapılan bu düşünme ve harekete geçme eylemlerinin bütününe toplumsallaşma deniyor. Sanat insanın duygularını daha rafine bir hale getirir, insanın toplumsallaşmasına katkı sunar.
İnsan fıtratı gereği sosyal bir varlıktır. Yalnız yaşayamaz. Yalnızlaşan insan ruhsal bunalım yaşıyor demektir. Çünkü sağlıklı bir insanın günde en az dört kişi ile iletişim kurması gerekiyor. Bunun dışındaki iletişimsizlik insanı bunalıma götürür. Bu nedenle sanat insanın yaşadığı çevre ile rahat iletişim kurmasını sağlar. Hayatı kolaylaştırır…Bu anlamada sanat en kolay yoldan sosyalleşme yöntemidir.
Bilim ise evrenin yasalarını ve fizik kurallarını bu kuralların nedenlerini ve nasıllarını araştırır. Gözlem ve deney ile bulduğu verileri deneyleyerek insan yaşamını kolaylaştırmayı ve insanın doğa karşındaki çaresizliğine çözümler bulmayı amaçlar. Bilimin insanlık tarihindeki başlangıç nedeni ilkel insanın doğa karşısındaki çaresizliğidir.
Bu nedenle hem bilim hemde sanat insanlığın gelişmesinde çok önemli olan iki ana unsurdur. Bilim ve sanat bir birini tamalayarak yol alırsa, bir gelişmeden söz edilebilir.Nasıl ki tek kanatlı bir kuş uçamassa, tek taraflı gelişmiş toplumlarda uygarlıklar meydana getiremez.Bilim ve sanat aynı anada gelişmek zorundadır. Bilimin,sanatın,sanatçının değer gördüğü birTürkiye de yaşamak umudu ile sağlıcakla kalın.