Ağaçlar İlahi bir kural gereği kökünden beslenir. Ağacı dallarından besleyemezsiniz. Günümüz teknolojisinde belki geçici bir süre dallarından besleyerek yaşamasını sağlasanız da dallarından beslenen ağacın gövdesi zayıflamaya başlar. Sürekli dallarından beslenen ağacın dalları kalınlaşırken gövdesi zayıflar. Zayıf olan gövde bir müddet sonra bu dalları çekemez ve dallar gövdeden kopmaya başlar. Kopan her dal ağacın gövdesinde derin yaralar açar ve gövde zayıfladığı için kurumaya başlar... Bir müddet sonra dallarından beslenen ağaç kurumaya mahkûmdur... Ne yaparsanız yapın ağacı dalından besleyemezsiniz, ağaç kökünden beslenir.
Milletler ağaca benzer... Kökü ile olan irtibatını kestiğiniz zaman yok olmaya mahkûmdur. Peki, milletlerin kökü olarak kabul edebileceğimiz değerler nelerdir? Dil birliği, Ortak vatan duygusu, ortak tarih duygusu, ortak gelecek tasavvuru ve milli kültürdür... Birlikte olmanın, millet olmanın ana unsuru olan bu değerler toplumun ortak değerleridir. Millet denen ağacın kökleridir... Birden fazla resmi dil olduğunu kabul ederseniz ya da birden çok eğitim dilini yaşama geçirirseniz ağacın önemli köklerinde birisini kopartmış olursunuz. Milletler oluşturdukları milli kültürlerini ve milli hafızalarını kullandıkları dilleri ile oluştururlar. Federal bir sistem ya da başkanlık sistemi ile yönetme arzusu ve eyaletlerden oluşan bir yapı ortak vatan duygusunu yok edecektir. Unutmayın Osmanlı devleti eyaletlerden oluşan bir devlet olduğu için zayıflayınca parçalanarak içinden irili ufaklı birçok devlet çıkarmıştır... Daha yakın bir örnek verecek olursak Yugoslavya federal devleti bir gecede yıkılmış ve içinde yedi ayrı devlet çıkmıştır. Federal yapılar devlet kuvvetli olduğu zaman yaşayabilen yönetimlerdir. Ortak tarih duygusu ise ağacın en önemli köküdür. Millet olabilmenin olmazsa olamaz şartıdır. Tarihin bir bölümünü sahiplenir diğer bölümünü ise tarihsel ihanet olarak görürseniz toplumda köksüzlük duygusu gelişmeye başlar. Uzun yıllar içerisinde milli hafızaya yer eden kahramanlar ve yaratılan tarih önemsizleşmeye başlar... Ortak tarih duygusu yok olan toplum nerden geldiğini bilmediği için nereye doğru yol alması gerektiğini de bilemez... Ortak tarih duygusu ilk bakışta geçmişinizi öğrenmek gibi görünse de aslında Milletin geleceğinin hangi yöne doğru olacağını da belirleyen en önemli unsurdur. Ağacın kökleri olarak kabul ettiğimiz bu değerleri yok ederseniz toplumun yıllar boyunca ortaya çıkardığı kültürel hafızası yani milli kültürde yok olur... Milli kültürün yok olması ile birlikte ahlaki çürüme ve yozlaşma başlar. Toplum bir kurt gibi içten içe kendi kendini kemirerek yok olmaya doğru yol alır...
Son tahlilde altını kalın çizgilerle çiziyorum. Ağacı dallarından besleyemezsiniz! Ağaç kökünden beslenir. Ağacın köklerine sımsıkıya tutunmuş, üçbin yıllık Türk tarihini bir bütün olarak kabul eden, Metehan’dan bu güne tüm Türk tarihini sahiplenen bir ülkede yaşamak umudu ile her şey gönlünüzce olsun.
Haftaya görüşmek üzere hoşça kalın.